Biz, Lidya kültürünü
“İlk parayı icat etmeleri” ve son Kral Croesos’un tüm dünyaca bilinen “Kral
Croesos (Karun) kadar zengin” deyiminden tanıyoruz. Oysa Lidya uygarlığı,
zenginliğinden kaynaklanan sosyal, kültürel, bilimsel, sanatsal yönlerde
Anadolu medeniyetinin zirvesi konumundadır.
Örneğin
paranın icat edilmesi ve altın olarak basılması, ekonomi ve ticaretin
hareketlenmesine neden olduğu gibi insanlığa finans dünyasını da sunmuş
oluyordu. Altın sadece süs eşyası olmaktan çıkmış, paraya dönüşerek ticarette
toptancılığa (Takas) yeni rakip perakendeciliği getirmiş oluyordu.
Paranın icadı domino
etkisi yaparak çarşıların, dükkânları ile Pazar yerlerinin doğmasına sebep
oluyordu. Üretim fazlalaşmış, üreticiler, ihracata (Dış satım) yönelmişti. O
yıllara kadar deniz yolu ile yapılan dış ticaret karayolunun alternatif olarak
ortaya çıkmasına neden oldu. Köy yolları birleştirilerek Sardes’den, bir ucu
Efes ve Bergama’ya diğer ucu günümüzde Kerkük civarındaki Ninova kentine kadar
uzanan “ALTIN YOLU” açılmıştı. Hedef Mısır ile ve yol üzerindeki kentlerle
ticaret yapmaktı.
![]() |
Altın Yolu |
Altın yolu refah getirdiği gibi felaketi de
getirdi. Bu yolu takip eden Persler, Lidya Krallığına son verdiler ve yolu
kendi memleketlerindeki Susa ve Persepolis kentlerine uzattılar, yolun ismini
de “Kral Yolu” olarak değiştirdiler.
Altın, “Elektrum” denilen % 70 i altın,% 25 i gümüş,%5 bakır olan taş
görünümlü bir madenden elde ediliyordu. İlk paralar henüz saf altın ve gümüş
rafine edilmediğinden yeşile yakın renkli alaşımdan oluşuyor ve “Elektron”
adını taşıyordu.
![]() |
Dünyanın İlk Parası |
Matematikçi,
Anadolu insanları Thales ve Pisagor gibi bilim adamları sayesinde ergime
ısısını öğrenip Elektrum madenini ayrıştırarak saf altın ve gümüş paraları
bastılar. Bu paralar Kral Croesos dönemine atfen “Croesuera” adını taşır.
Başta Anemon (Manisa dağ
Lalesi), safran, kestane olarak 128 adet bitkiyi “Kutsal Tmolos (Bozdağ)”
dağlarında yetiştirerek bu bitkilerin anavatanı yaptılar. Parfüm, krem, pudra
gibi ilk süs eşyaları bu bitkilerden elde edildi.
![]() |
Anemon Dağ Lalesi |
Kralların desteğini alan bilim adamları,
sanatkârlar başkent Sardes’e koşuyor, sosyal yaşama katkıda bulunuyorlardı.
Alcman adında ünlü bir şairi vardı. Lesbos (Limni) adasının dünyaca tanınan
kadın şairi Sappho, birçok şiirinde Sardes’deki yaşamı özenerek anlatır. Ünlü masalcı
Ezop bile son Kral Croesos’a elçilik yapmıştı.
Gelecek
yazılarımda, Lidyalıların insanlık tarihine sunduğu “İLK”leri detayları ile
anlatmağa çalışacağım. Kuruluşundan çöküşüne, günümüzdeki durumuna kadar bütün
bilinmeyenleri birlikte keşfetmeye devam edeceğiz.
Hoşça kalın…
Mustafa UÇAR
Araştırmacı Yazar