30 Ekim 2022 Pazar

 Değerli okurlarım,

26 Ekim 2022 günü Salihli Belediyesinin katkıları ile yaptığımız ATATÜRK VE SALİHLİ isimli sohbetimizi izleyemeyenlerin başvurusu üzerine anılan sohbeti kısaca aşağıda sunuyorum.


Gazi Mustafa Kemal ,Salihli'den 11 gez geçmiş, bunun 6 ziyaretini bizzat trenden inerek, diğerlerinde ise pencereden selamlayarak yapmıştır. İlk ziyaretini Kurtuluş Savaşı sırasında, 7 Eylül 1922 günü yapmış ve Hacı Mustafa Akiş'in evinde 2 gece konaklamıştır. Ziyaret kronolojisine göre ziyaret öykülerini kısaca aşağıda okuyabilirsiniz.

MUSTAFA KEMAL’İN SALİHLİ ZİYARETLERİ KRONOLOJİSİ

 

1-            7-8 Eylül 1922:         Hacı Mustafa Akiş evinde konaklamıştır. 1

2-            26 Ocak 1923 :         Annesinin vefatından sonra İzmir’e geçerken İstasyonda 2

3-            18 Şubat 1923:        Latife Hanımla Ankara’ya geçerken selamlama

4-            27 Temmuz 1923:   Latife Hanımla İzmir’e geçerken selamlama

5-            2 Ocak 1924       :     Latife Hanımla İzmir’e geçerken selamlama

6-            22 Şubat 1924    :    Latife Hanımla Ankara’ya geçerken selamlama

7-       16 Ekim 1925      :    Mustafa Kemal, Salihli’yi (Konya’ya geçiş) üçüncü kez ziyaret etmektedir.3

8-            26 Ocak 1931     :     Menemen’e geçerken gece trende konaklama 4 saat 4

9-            8 Nisan 1934      :     İstihkam Taburunu denetleme saat 14.00- 17.00 arası 5

10-         23 Haziran 1934 :    İran Şahı ile sabah saat 09.00 selamlama 6

11-         8  Ekim 1937      :     İsmet paşa ile Ege Manevralarına gece geçişi…

               

 

26 Ocak 1923 Ziyaretleri

Kurtuluştan bu yana yaklaşık 5 ay geçmişti. Gazi Mustafa Kemal düşmanın yaktığı ve bu olaya gözleriyle tanık olduğu Salihli’yi ziyarete geliyordu. Geceyi geçirdiği Alaşehir’den trenle yola çıkan büyük kurtarıcı 26 Ocak 1923 Cuma günü saat 07.00 sıralarında Salihli istasyonuna ayak basıyordu. 

Ocak ayının son günlerinin yaşandığı bu sabah gerçekten çok soğuktu. Ancak Salihli halkının yüreği kurtarıcılarını görmenin verdiği moral güçle sımsıcaktı. Bütün Salihli, bir gün öncesinden İstasyon çevresini taklarla, bayrakla donatıp, süslemişti. İstasyon binasını çevrelemiş kalabalığın arasından tren uzun düdükler çalarak ağır ağır istasyona girdi.

Gazi, trenden indi. Sırtında soğuktan korunmak için giydiği yakası ve önden, alt en uca kadar tilki tüyü ile kaplı, düğmeleri iliklenmiş siyah paltosu vardı. Başında her zamanki gibi siyah kalpağı ve sol elinde tuttuğu bastonu görülüyordu. Kendisi için istasyon binasının doğu tarafında, çınar ağaçlarının altında hazırlanmış koltuğa oturdu. Bir ara gözü Yunan askerlerinin çıkardığı yangında harap olan istasyon binasına takıldı, derin bir iç çekti...

Bu sırada tören başladı. Önce bir kız sonra bir erkek öğrenci şiir okudu. Sıra Salihli Belediye başkanı Hüseyin (Yerliler) Bey’e geldi. Kısa bir “Hoş geldiniz” konuşmasının ardından Gazi Paşa ayağa kalktı, şunları söyledi:

“Salihli’nin muhterem Ahalisi!

Gösterdiğiniz hissiyata teşekkür ederim. Buraya kadar, bu kadar erken gelmekliğinizin hakiki hissiyatınızı izhar sevkiyle olduğunu anlıyorum. Bundan fevkalade bahtiyarım. Ben de size karşı aynı hissiyatla mütehassısim.

Muhterem Ahali; Çok zulüm ve çok elem gördünüz. Fakat artık bunlardan ebediyen kurtuldunuz. O kara günler tekerrür edemez.  Çünkü milletin intikati halasa isal için pek kuvvetli ve esaslı tedbirler ittihaz eylemek icabeder. Bu tedbirlerin en mühimmi ve en birincisi ilim ve irfandır. İşte şurada gördüğüm küçük mektepliler, ilim ve irfan ordularını teşkil edeceklerdir. Bu itibarla atiye emniyetle bakabiliriz.

Muhterem Ahali; biliyorsunuz ki, hayatımızı, istiklalimizi, namusumuzu kurtaran Misakı Millimize olan irtibatı tammımızdır. Millet ve milletten doğan ordumuz bu Misakı süngülerle tahakkuk ettirmiştir. Bunu siyaseten ifade ettirmek için heyeti murahhasamız Lausanne’da faaliyetle çalışmaktadır. Memleket dâhilinde çalışırken diğer taraftan hemen karşımıza çıkması muhtemel düşmanları yere sermek için daima müheyya bulunmalıyız. Bu millet üç buçuk seneden beri çok fedakârlık yapmıştır. İcap ederse, bundan sonrada hayat ve namusu için daha çok fedakârlık yapacaktır!

Hepinize tekrar teşekkür ederim!”

 

 

 

Genç kuşağın anlamasına yardımcı olabilmek için konuşmayı günümüz Türkçe’ sine çevirerek yineliyorum: 

‘Salihli’nin saygıdeğer Halkı!

Gösterdiğiniz duygusallığa teşekkür ederim. Buraya kadar, bu kadar erken gelişinizin, gerçek duygularınızı göstermek için olduğunu biliyorum. Bunun için çok mutluyum. Ben de size karşı aynı duygularla yüklüyüm.

Saygıdeğer Halk; çok kıyım ve çok üzüntü gördünüz. Fakat artık bunlardan sonsuza kadar kurtuldunuz. O kara günler artık tekrarlanamaz. Çünkü ulusun uyanışı ve dikkati oldukça büyük olmuştur. Bundan sonra yurdumuzu kesin kurtuluşa götürmek için çok güçlü ve köklü önlemler geliştirmek gerekmektedir. Bu önlemlerin en önemlisi ve öncelikli olanı bilim ve kültürdür. İşte şurada gördüğüm küçük okullular, bilim ve kültür ordularını var edeceklerdir. Bunu dikkate alarak geleceğe güvenle bakabiliriz.

Saygıdeğer Halk; biliyorsunuz ki, hayatımızı, özgürlüğümüzü, namusumuzu kurtaran ulusal sınırları belli yurdumuza olan inançtır. Ulus ve ulusumuzdan doğan ordumuz bu ulusal sınırları süngüleriyle gerçekleştirmiştir. Bunu politik olarak söyleyebilmek için delege kurulumuz Lausanne’da (Lozan’da) canlılıkla çalışmaktadır. Yurt içinde çalışırken diğer yandan hemen karşımıza çıkması olası düşmanları yere sermek için her zaman hazır bulunmalıyız. Bu ulus üç buçuk yıldan bu yana çok özveride bulunmuştur. Gerekirse, bundan sonrada hayat ve namusu için daha çok özveride bulunacaktır!’

Bu konuşmanın ardından Gazi, özel treni ile Turgutlu’ya oradan Manisa ve İzmir’e gitmek üzere hareket etti.

 

                16 EKİM 1925 Ziyaretleri

               16 Ekim 1925 tarihinde Mustafa Kemal, Salihli’yi ikinci kez ziyaret etmektedir. Gazi İzmir’den Konya’ya gitmek için hareket etmiştir. Ne yazık ki burada bir konuşma yaptıysa metni bilinmemektedir. Salihlili olarak tek belgemiz ilk ziyaretinde bulunmayan ama bu defa elde edebildiğimiz İstasyon binası yanında çekilmiş fotoğraftır. Bir de aşağıda okuyacağınız Falih Rıfkı’nın yazısı bu geziyi anılarda yaşatacaktır. 


Bu tarihlerde Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nde bir dizi devrim gerçekleştirmektedir. Bu devrimleri de özellikle halkla bire bir yaptığı ya da yapacağı konuşmalarla, onların kabul sınırlarını yerinde görerek yapmaktaydı. Umulur ki bu ziyareti de böyle benzer bir yurtiçi yolculuğundan kaynaklıdır.

Falih Rıfkı Atay, Çankaya isimli anılarını topladığı eserinde Atatürk’ün 16 Ekim 1925 tarihinde yaptığı Salihli gezisinden şöyle söz eder:

“Alaşehir tarafından bir tren dolusu asker gelmişti. Halk, bunun haberini almıştı. Duyan erkekler, kadınlar, çocuklar, bütün Salihli istasyona koşuyor. Hâlbuki bunlar cepheden kaçan 2 000 kadar silahlı Yunan askeriydi. Bu askerler, evvela halka hiddetlerinden, sonra uzaktan gelen müsademe (çarpışma) ile ümide düştüklerinden, hemen trenden inerek halka ateş açıyorlardı. Halk birbirlerini çiğneyerek, bağrışarak evlerine kaçıyorlardı...

Bu olaydan tam üç yıl sonra, büyük kurtarıcının yolu bu yanık-yıkık kasabadan geçiyordu. O acı günler, o kara günler artık geride kalmıştı. Artık Türk yurdunda Türk’ün bayrağı dalgalanıyordu. Büyük kurtarıcısının, Atasının izinde sonsuza dek de dalgalanacaktı.

İşte o gün Salihlili, kurtarıcısı Gaziyi görmekten mutluydu. O acı günlerde de Salihli’ye gelmişti. Fakat bugün korku yoktu. Ebediyen hür ve mutluydu. Gazisinin geleceğini duyunca, istasyon ve çevresini al bayraklarla süslemiş, geçeceği yerlere zafer takları kurmuştu. Süslenmiş zafer taklarına Gazisinin fotoğrafı asılarak “Hoş geldin Sevgili Gazi” ibaresi yazılmıştı.

İstasyonda, binalarda ve zafer takında bayrak daha mağrur dalgalanıyordu Salihli’de. Çünkü o gün bayrağına büyük değer veren ULU GAZİ gelmişti.”

Yukarıdaki anıdan Gazinin yine istasyonda karşılandığını anlıyoruz.   Elimizdeki fotoğrafta gördüğümüz kadarı ile istasyon binasının doğu tarafında konaklamışlardı.  26 Ocak 1923 tarihinde istasyon binası yanık ve yıkıktı. İki ziyaret arasında istasyon binası Müteahhit Mühendis Fesçizade Mehmet Galip Bey tarafından aslına uygun olarak onarılmıştır.


 Fotoğrafı dikkatle incelediğimizde Mustafa Kemal’in sağında Ali Sait, Fahrettin Altay paşalar, sol yanında, o yıllarda Salihli’de biçki, nakış ve dikiş öğretmeni olarak görev yapan, Genç Cumhuriyetin ilk öğretmenlerinden Rana Hanım (Rana hanımın İstasyon önünde konukları beklerken çekilmiş başka bir fotoğrafı da vardır. M.U.) oturmaktadır. En sağda da Ali Hikmet Paşa görülmektedir. Kemal paşa ile Rana hanımın arasındaki boşlukta Atatürk’ün köpeği “Foks” başı duvara dönük olarak durmaktadır. Binanın köşesinde görülen çocuk Salihli Avukatlarından merhum Sn. Osman Tanfer’dir.

Zümrüt Salihli kitabımın basımından sonra konuşma olanağı bulduğumuz Merhum Asiye Okal (D.1920) Bu ziyarette Atatürk’e bir buket çiçeği sunan çocuğun kendisi olduğunu ve Paşanın başını okşayarak “Sağ ol küçük hanım “dediğini, Aslında bu anı ölümsüzleştiren bir fotoğraf olduğunu ama tüm aramasına rağmen henüz fotoğrafı bulamadığını anlattı.

 

8 Nisan 1934 Ziyaretleri:

Salihli eşrafından merhum Ali SÜTÇÜ o günü şöyle anlatmıştı:

“Atatürk 08 Nisan 1934, pazar günü, öğle saatlerinde Salihli’ye gelerek ilçemizdeki İstihkâm Taburunu denetlemişti. Gazipaşa, Salihli’deki İstihkâm Taburunu denetleyecek diye, bütün şehir, istasyona akmıştı sanki. Karşılamaya Kaymakam Abdülkerim Bey, Belediye başkanı Hamit Sinan Bey ile şehrin ileri gelenleri de katılmıştı.

 Kemal Paşa, İstasyondan taburun olduğu yere (Şimdi Kenan Evren parkı) kadar halkla beraber yürüyerek geldi. O yıllarda Tabur komutanı Ahmet Şefik Bey idi. Burada, çok sevdiği ve vatanın gözbebeği Mehmetçiklerle sohbet etti, sohbet değil de sanki baba ve oğulları dertleşir gibiydi. O anda, her Asker, kim bilir ne tatlı düşünceler içindeydi.

 Bitişikteki Top sahasında (Lise önü Eski Stat) Savaş tatbikatı yapılacaktı. Halk da bu tatbikatı izlemek için geldi. Bir ara Gazipaşa Tatbikatı kendisi yönetti; “Süngü tak! Yat! Kalk! Hücum!” gibi emirler verdi.” Sonra Askerlerle karavana yedi, kahvesini içti. Gazi, Saat 17.00 sularında özel treni ile Turgutlu’ya hareket etti.

 

23 Haziran 1934 Ziyaretleri:

Ali Sütçü’yü dinlemeye devam edelim:

 “Üç gün öncesinden şehirde tellallar dolaşmış Gazi ile İran Şahının geleceğini haber vermişti. 23 Haziran Cumartesi günü Sabahın erken saatinde halk istasyonu doldurmuştu. Bir gün önce istasyonda üstünde Türkçe ve Acemce ‘Hoş Geldiniz’ yazan merasim takları yapılmış ve çiçeklerle bir güzel süslenmişti.


O gün, Gürbüzler futbol takımı ön sırada, herkes istasyondaki yerini almıştı. Özel tren istasyona girdi. Lokomotifin bir yanında Kazım Dirik, diğer yanında da Hacim Muhittin Çarıklı duruyordu. Tren istasyonda durdu. Mustafa Kemal trenden inerek istasyon şefinin odasına girdi. Burada, İzmir ile bir telgraf görüşmesi yapmış. Şah trenden inerek halkı selamladı önde birkaç kişi ile tokalaştı ve trene döndü. Gazi de trene döndü ve pencereden halkı selamladı. ”

           

Mustafa UÇAR

Araştırmacı Yazar