28 Mart 2012 Çarşamba

LİDYALILARIN YEME-İÇME KÜLTÜRÜ




Mustafa Uçar 
Araştırmacı-Yazar 




LİDYA’DA YEMEK KÜLTÜRÜ
1959 yılından 2009 yılına kadar neredeyse ömrünün tamamını geçirdiği Lidya’nın başkenti Sardes’in kazı çalışmalarından tanıdığımız Crawford H.Greenewalt Jr.   Lidya yemek kültürü hakkında aşağıda okuyacağınız bilgileri vermiştir.
Lidya Mutfak Gereçleri
Yenidünya olarak da adlandırılan Amerika kıtasından gelen, daha doğrusu anavatanı Amerika kıtası olan yiyeceklerin dışında -ki bunlar; domates, patates, patlıcan, mısır ve biberdir- et ve ot ağırlıklı yiyecekleri tüketirlerdi.
Lidya evlerinde yapılan Arkeolojik kazılarda toprak altından çıkan hayvan kemikleri, balık kılçıkları, karbonlaşmış buğday, arpa, mercimek, nohut, sarımsak, zeytin çekirdekleri gibi yiyeceklerin kalıntıları, yiyecekler konusunda aydınlatıcı olmuştur. Bunun yanı sıra değirmentaşları, dibekler, havan ve havan tokmağı, kalburlar, süzgeçler, rendeler, çatal kaşıklar, fırın ve ocaklar, sacayak dediğimiz pişirme ayakları, ekmek tavaları, şişler ve tencereler gibi donanımların bulunuşu burada yemek kültürünün çok gelişmiş olduğunu göstermektedir.
Candaules Yahnisi” adı verilen, kaynatılmış et Frig peyniri, yağlı etsuyu, dereotu ve ekmek kırıntısından (Rendelenmiş ekmek) oluşan yemeğin, “Karyke” adı verilen bir de özel sosu vardı. Karyke’nin boğa kanı ile çeşitli baharatların karışımından oluştuğu anlaşılmaktadır.
Sülün şeklinde yemek kabı
Candaules Yahnisinin özellikle köpek etinden yapıldığı söylenmekte ise de, Lidyalıların etlerini yediği diğer hayvanlar, özellikle Kutsal Tmolos dağındaki (Günümüz Bozdağlar) ormanlarda yaşayan yaban domuzu, yaban keçisi, geyik, yaban tavşanı ile bereketli Hermos (Günümüz Gediz) ovasında üretilen koyun, keçi, sığırdı.
Su ürünleri olarak, Hermos ve Paktolos ırmakları ile Gygaean (Günümüz Marmara gölü) gölünden yakalanan balıklar, et yönünden yeterliydi.
Turaç Kuşu
    Etinden yararlandıkları av kuşları ise sülün, kırmızı keklik, bıldırcın ve Efes ozanı Hipponax tarafından “yaban tavşanı eti ile birlikte susamla terbiye edilen ‘krep’ ve bala batırılan ‘Waffle’ eşliğinde bir şölen yemeği” olarak adlandırılan,   Lidya’nın yerli türü olduğu vurgulanan, sülüngiller familyasına ait bir kuş olan turaç başı çekmekteydi.
Lidya’da bal ve süt boldu. Herodot tarih kitabında ılgın bitkisinden yapılan bir koz helvadan da söz eder. İncir ve kestaneden Helen ve Roma kaynaklarında bolca söz edilir. Hatta aynı kaynaklarda anavatanının Sardes olmasından dolayı kestaneye Helen ve Roma dönemlerinde “Sardian” (Sardes ait) dendiği iddia edilmektedir.
Güneydoğu Anadolu’nun yerlisi olan Romalı Doktor Dioscurides, döneminde yaptığı farmakolojik incelemelerini yazdığı listede, bugün bile Anadolu’da yetişen birçok baharat ve çeşni bitkilerini Lidya kökenli göstermiştir.
Peki, Lidyalılar içecek olarak neleri kullanırlardı? Gelin şimdi de bu sorunun yanıtını verelim: Lidyalıların en önemli içkileri büyük bir olasılıkla Anadolu’nun hemen her yanında kullanılan mayalı içecekler bira ve şaraptı. Bir de buna Frigya döneminden bildikleri Bal Likörünü ilave etmek gerekir.
Lidya Bira Bardağı
Helen anakarasında bira henüz bilinmezken Anadolu’da en yaygın içecek olarak kullanılıyordu. Birayı elbette şarap takip ediyordu; Şarap, eğlence ve tiyatro Tanrısı Bakhi’nin (Dianisos=Baküs), Lidyalı olması bile şarabın Lidya içeceklerinden olduğunu vurgulamaya yeterlidir.
  Bira içiminde kullanılan “Lidya Bardakları” vardı. Pişirilmiş toprak bardakların özelliği sağ elinizde tuttuğunuzda size doğru bakan kavisli bir emziğinin, bu emziğin arkasında arpa tanelerini süzmeye yarayan bir süzgeç perdesinin bulunmasıydı. Bu bardakları bira dolu küpe daldırıyor, biranın hava almasını engelleyen zeytinyağı tabakasını açmak için karıştırıyorlardı. Doğaldır ki bu karıştırma işlevi sırasında dibe çökmüş arpa taneleri de sıvıda dönmeye başlıyor, bardağın içine doluyordu. İşte, arpa tanelerinin içerken ağza gelmesini bu süzgeç önlüyordu.
Şimdilerde yeniden hatırlandığı gözlenen, dünyanın en eski mayalı süt içeceği Kefir mayaları kalıntıları da kazılan evlerde karbonlaşmış olarak görülmektedir. Kefirin yanı sıra başka bitki çaylarının da kullanıldığı, yoğurt ve ayranın da varlığı artık bilinmektedir.
  Zeytinyağı içine konulup, güneşte bir süre demletilerek elde edilen ve tedavi amaçlı kullanılan Kantarona da yine kazılarda rastlanılmıştır. Kantaron Anadolu’nun asırlardır yara tedavisinde kullandıkları önemli bir ilaçtır.

21 Mart 2012 Çarşamba

EZOPTAN BİR EŞEK ÖYKÜSÜ


 Antik Lidya döneminde (MÖ 620-560 yılları arasında) Sardes'de yaşayan ünlü masalcı Ezop'un iki bin altı yüz yıldır canlılığını yitirmeyen öyküsü:
Hikaye bu ya... Bir inek, bir beygir, bir eşek, etrafa dağılıp insanların ne yaptıklarını
öğrenmeye ve üç yıl sonra buluşmaya karar verirler...
Her biri başka yöne gider.
Aradan üç uzun yıl geçtikten sonra buluşma yerine önce inek ve beygir gelir...
İkisi de perişan bir halde, zayıflamış, dişleri dökülmüş, kamburları çıkmış, adeta
çökmüştür.
Beygir merakla sorar:
'Nedir bu halin inek kardeş?'
İnek acıklı bir şekilde içini çekerek anlatır:
'Sorma beygir kardeş... Bu insanlar çok merhametsiz... Beni durmadan birbirlerine
sattılar. Alan sütümü sağdı. Bir inek daha bulup onu yanıma koyarak bizi çifte koştular,
aç bıraktılar. Canımı zor kurtardım be kardeş.'
Beygir de acı acı başını sallayarak anlatır:
'Ah, sorma... Benim de ağzıma bir demir parçası geçirdiler, ağzımı açamadım. Üzerime
bindiler, ses çıkaramadım. Biri indi, öbürü bindi! Binmedikleri zamanlar zincire vurdular.
Belim çöküp de onları taşıyamaz bir hale geldiğinde arkama kocaman bir araba
bağladılar.Bu sefer birçoğunu yeniden taşımaya başladım. Ben onları taşıdıkça,
daha hızlı gitmem için kırbaçladılar. Canımı zor kurtardım inek kardeş.'
İnek ve beygir böyle konuşurken uzaktan eşek görünür. Hayli neşelidir. Islık çala çala,
taşlara tekme ata ata, hoplaya zıplaya gelir. Mutludur. Üstelik şişmanlamıştır. Tüyleri
pırıl pırıl parlamakta, gözlerinin içi gülmektedir.Üzerinde lacivert takımlar vardır.
İnek ile beygir şaşırmış bir şekilde sorarlar, 'Nedir bu halin? Neler oldu? Neden böyle
zevkten dört köşesin?'
Eşek keyifli bir şekilde anlatır:
'Sizden ayrıldıktan sonra uzakta bir memlekete vardım. Birisi yukarı çıkmış bağırıyor,
bağırdıkça insanlar onu alkışlıyordu. Ben de yüksekçe bir yere çıkıp bağırdım. Benim
bağırmamı bilirsiniz, yeri göğü inletirim. Sesimi duyan benim yanıma koştu, duyan
duymayana haber verdi, etrafım insanla doldu. Onlar geldikçe ben daha çok bağırdım.
Haktan, hukuktan, refahtan, adaletten filan bahsettim...'
'Eee, sonra ne oldu?'
'Ne olacak beni başkan seçtiler!'
'Deme yahu.. Yani sen başkan mı oldun?'
'Evet... Bir şey yapmama gerek kalmadı. Ben bağırdıkça onlar 'Seninle gurur
duyuyoruz' diye alkışladılar. Ben de yedim ve bağırdım, yedim ve bağırdım!'
'Pekiii, senin eşek olduğunu anlamadılar mı yahu?'
'Valla, yarısı anladı ama diğer yarısına anlatamadı!'
 
Ezop'un her öyküsünden sonra halka çıkardığı bir KISSADAN HİSSE yani bu öyküden çıkarılacak ders bölümü vardır. Bu eşek öyküsünün kıssadan hissesini ben hatırlayamadım, ya siz? 

19 Mart 2012 Pazartesi

LİDYA PRENSESLERİ TRT BELGESELE KONUK OLDU



Salihli Kız Teknik ve Meslek Lisesi öğrencilerinin oluşturduğu Lidya Prensesleri Proje Gurubu, hazırladıkları "Sardes" isimli projenin tanıtımını TRT Belgesel Televizyonunda "Buluşma Noktası Türkiye" programında yaptı.


TRT İzmir Bölge Müdürlüğünde gerçekleştirilen canlı yayınlan programa,  Salihli Kız Teknik ve Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı Akın Akçeltik ile Lidya Prenseslerinin sözcüsü olarak Duygu Alkız katıldı. 20 dakika süren programa TRT Belgesel yapımcıları iki dakika süreli Sardes Antik Kentini tanıtan film gösterdiler.
    Salihli Kız Teknik ve Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı Akın Akçeltik, "İlçemiz sınırında bulunan antik kent, bizlere sadece 15-20 dakika mesafede. Yaptığımız araştırmalarda gençlerimizin büyük bir kısmının Sardes antik kenti ziyaret etmediğini gördüğümüz için, projemizi bu konuda hazırlamaya karar verdik. Buradan hareketle Salihli Kız Teknik ve Meslek Lisesi öğrencileri olarak Lidya Prensesleri gurubunu kurduk" dedi.
Programı izlemek için lütfen tıklayınız...

AB'DEN HİBE SAĞLANDI

Akçelik, şöyle devam etti: "Sardes ismini verdiğimiz projeyi hazırladıktan sonra mali destek sağlamak için Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezine (Ulusal Ajans) sunduk. Kasım 2011'de proje değerlendirme sonuçları hazırlandı. Projemize Ulusal Ajans'tan 4 bin 190 Euro hibe sağlandı. Amacımız, genç arkadaşlarımıza tarihi Sardes kentinin önemini kavratmak, tarih bilincini geliştirmek, tarihi ve kültürel mirasın önemine dikkat çekmektir. Ayrıca çevre sorunlarına vurgu yapmaktır. Projeyle başta Kız Meslek Lisesi'nden 80 öğrenci antik çağın görkemli başkenti Sardes'i ziyaret edecek. Daha sonra İMKB Teknik ve Endüstri Meslek, Sekine Evren Anadolu, Salihli Anadolu, Salihli 70.Yıl Anadolu Sağlık Meslek liselerinden 50'şer öğrenci faydalanacak. Ayrıca ilçemizde bulunan Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi'nden 10 öğrenci, velileriyle beraber Sardes'i ziyaret edecek. Projeden toplam 300 genç yararlanacak. Kurumlarda fotoğraf sergisi de açılacak."

14 Mart 2012 Çarşamba

Lidya Prensesleri, Proje Tanıtımı Yaptı



Salihli Kız Teknik ve Meslek Lisesi öğrencilerinin oluşturduğu Lidya Prensesleri Proje Gurubu, hazırladıkları "Sardes" isimli projenin tanıtımını yaptı.


Türkiye'de Çevre Dostu Projeler Hız Kazandı.
Salihli Kız Teknik ve Meslek Lisesi öğrencilerinin oluşturduğu Lidya Prensesleri Proje Gurubu, hazırladıkları "Sardes" isimli projenin tanıtımını yaptı.

Salihli Kız Meslek Lisesi Konferans Salonu'nda tanıtımı gerçekleştirilen proje tanıtım toplantısına, Salihli İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Mustafa Yıldız, İlçe Kültür Merkezi Müdürü Mehmet Bilgi, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

Duygu Alkız, İrem Eren, Burcugül Şen, Gizem Aydoğan, Rahime Simav, Göksel Eren, Şahin Demirer 'den oluşan grup, proje öğretmenleri Hamza Er ve Özlem Turgut ile birlikte, geçen yıl başlayan ve halen devam eden projelerinin tanıtımını yaptılar. Proje sözcüsü, Salihli Kız Teknik ve Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı Akın Akçeltik, "İlçemiz sınırında bulunan antik kent, bizlere sadece 15-20 dakika mesafede. Yaptığımız araştırmalarda gençlerimizin büyük bir kısmının Sardes antik kenti ziyaret etmediğini gördüğümüz için, projemizi bu konuda hazırlamaya karar verdik. Buradan hareketle Salihli Kız Teknik ve

Meslek Lisesi öğrencileri olarak Lidya Prensesleri gurubunu kurduk" dedi.

AB'DEN HİBE SAĞLANDI

Akçelik, şöyle devam etti: "Sardes ismini verdiğimiz projeyi hazırladıktan sonra Mali destek sağlamak için Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezine (Ulusal Ajans) sunduk. Kasım 2011'de proje değerlendirme sonuçları hazırlandı. Projemize Ulusal Ajans'tan 4 bin 190 Euro hibe sağlandı. Amacımız, genç arkadaşlarımıza tarihi Sardes kentinin önemini kavratmak, tarih bilincini geliştirmek, tarihi ve kültürel mirasın önemine dikkat çekmektir. Ayrıca çevre sorunlarına vurgu yapmaktır. Projeyle başta Kız Meslek Lisesi'nden 80 öğrenci antik çağın görkemli başkenti Sardes'i ziyaret edecek. Daha sonra İMKB Teknik ve Endüstri Meslek, Sekine Evren Anadolu, Salihli Anadolu, Salihli 70.Yıl Anadolu Sağlık Meslek liselerinden 50'şer öğrenci faydalanacak. Ayrıca ilçemizde bulunan Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi'nden 10 öğrenci, velileriyle beraber Sardes'i ziyaret edecek. Projeden toplam 300 genç yararlanacak. Kurumlarda fotoğraf sergisi de açılacak."

12 Mart 2012 Pazartesi

Vali DAŞÖZ Berlin Turizm Fuarını Değerlendirdi


ITB Berlin Uluslararası Turizm Fuarını değerlendiren Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz, Manisa ve Türkiye’nin fuarda büyük ilgi gördüğünü söyledi. Vali Daşöz, İzmir, Aydın ve Manisa olarak önümüzdeki günlerde turizm alanında çalışma grupları oluşturarak birlikte hareket edeceklerini söyledi.
 
Almanya’da 7–11 Mart 2012 tarihleri arasında düzenlenen ITB Berlin Uluslararası Turizm Fuarı’yla ilgili olarak Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz açıklamalarda bulundu.
 
ITB Berlin Uluslararası Turizm Fuarı’nın dünyanın en büyük fuarını olduğunu belirten Vali Daşöz, Manisa olarak ilk kez fuara katıldıklarını söyledi. Turizm açısından bu fuara katılmış olmanın önemli olduğunu vurgulayan Vali Daşöz, “Manisa açısından çok yararlı oldu. Standımız oldukça ilgi çekti. Gelen herkes fotoğraf çektirdi. Özellikle otantik kıyafetli Hafsa Sultan, Merkez Efendi, Mesir ve sanal müze olayı büyük ilgi gördü. Kültür ve Turizm Bakanımız Ertuğrul Günay, standımızı ziyaret ederek mesir saçtı. Berlin’e yılda 20–22 milyon turist geliyor. 200’e yakın bir müzesi var. Fuar sayesinde Berlin’in turizm alanında yaptıklarını görme imkanımız oldu. Tur operatörlerini Manisa’ya davet ettik” dedi.
 
SANAL MÜZE VE MESİR MANİSA’YI ÖN PLANA ÇIKARDI
Fuara Manisa’dan 15 kişinin katıldığını söyleyen Vali Daşöz, “İzmir ülkemizin EXPO adayı. Bundan dolayı EXPO üzerinde durulması, tanıtılması çok büyük önem taşıyor. Bu fuarda ülkeler için en etkili olan Türkiye’dir. Türkiye’ye en çok turist Almanya’dan geliyor. Çok sayıda Türk- Alman şirketlerinin birlikte çalışması. Bu tür fuarlarda Türkiye’yi, Türkiye’nin değerlerini tanıtıyorsunuz. Orada Türkiye’nin avantajlı olduğu alanları ön plana çıkarıyorsunuz. Sanal müze, mesir olayı orada Manisa’yı ön plana çıkardı. Sanal gezinti olayı başka gruplarda yoktu. Bizler bu değerlerimizi tanıtınca komşu illerimiz Manisa’da bunların olduğunu bilmiyor” dedi.
 
Fuarda yer alan ülkelerin hemen hepsini gezdiğini belirten Vali Daşöz, “Fuarda herkes kendi özelliklerini yansıtıyor. İspanya ve İtalya gibi ülkeler daha çok deniz tanıtımı yaparken, Orta Avrupa’daki ülkeler ise doğayı tanıtıyor. Japonların, Çinlilerin yaklaşımları daha fazla” dedi.
 
BELEDİYELERDE FUARLARA KATILMALI
Manisa Belediyesi’nin fuara davet edilip edilmemesiyle ilgili olarak Vali Daşöz, “Bunu bazen bir sorun varmış gibi gazetelerde okuyoruz. Bu bizim İl Özel İdaresi olarak kendimizin katılma kararı aldığı daha doğrusu Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak katılmam kararı aldığı, İl Özel İdarenin finansman desteği sağladığı, öteki resmi görevlilerin dışında katılanların kendi imkanlarıyla katıldığı bir durum. Belediye ile ilgili hiçbir sorun yok. Belediye de katılabilir, başka kurumlarda katılabilir. Ben sadece merkezin değil ilin Valisiyim. Ben turizm seferberliğinde ilin tamamını düşünüyorum. Her kurum buna katılabilir. Vali olarak ben ilin 14 bin kilometrelik alanı düşünüyorum. Bu konuda belediye ilgili bir sorunumuz yok. Onlarda katılabilirler, katılmalıdır” dedi.
 
3 KENT İÇİN PAKETLER OLUŞACAK
Manisa’da Vali Daşöz, toplantıda Ege Bölgesi’ni heyecanlandıracak projeyi de açıkladı. Vali Daşöz, İzmir, Aydın ve Manisa olarak önümüzdeki günlerde turizm alanında çalışma grupları oluşturarak birlikte hareket edeceklerini, üç kentin birbirlerinin özelliklerinden faydalanarak turizmde bölgesel bir kalkınma sağlanacağını dile getirdi. Söz konusu çalışmada Manisa’nın önderlik yapacağını ifade eden Vali Daşöz üç kentin birbirlerinin özelliklerinden faydalanarak turizm gelirlerini arttıracağını söyledi. 21–25 Mart tarihleri arasında düzenlenecek 472. Mesir Festivali’nin ardından çalışmanın startının verileceğini dile getiren Daşöz; çalışmanın bölge için çok önemli bir çalışma olacağını vurguladı. Çalışma ile üç kentin yetkilileri ve turizm sektör temsilcileriyle çalışma gruplarının oluşturulacağını kaydeden Daşöz, “Her 3 kentin kendine has tarihi ve coğrafi özellikleri, turistik değerleri var. Birbirine çok yakın olan üç şehir olarak bu avantajlarımızı birleştirip sinerji yaratacağız. 3 kentin en önemli değerlerinden oluşan, güçlü tur paketleri oluşturacağız. Efes’te bir uygarlığı gören turist, Salihli Sardes’de Lidya uygarlığını görecek. Karşılıklı avantajlarımızı kullanarak turizm gelirlerini arttıracağız” diye konuştu.

7 Mart 2012 Çarşamba

ANADOLU FİLARMONİ ORKESTRASI SALİHLİ'DE


 



              Salihli Belediyesi tarafından düzenlenen "Anadolu filarmoni orkestrası  İlkbahar konseri"  12 Mart Pazartesi günü saat: 20.00'da Belediye tiyatro salonunda gerçekleştirileceği bildirildi.
 
           Cemil Güncer şefliğinde sahneye çıkacak olan Anadolu filarmoni orkestrasının solistleri Lütfi Tuna, Derya Gönüldaş ve Salihli Belediyesi  Türk Halk müziği korosunun yıllarca şefliğini yapan ,Salihli'nin yetiştirdiği sanatçılardan biri olan Levent Akpınar'ı açıklandı. 
            Salihli Belediyesi, Anadolu filarmoni orkestrasının sunacağı İlkbahar konserine tüm halkımız davet ediyor.

6 Mart 2012 Salı

SATURDER KAYMAKAM PEYNİRCİOĞLUNU ZİYARET ETTİ


   
Salihli Turizm Derneği SATURDER başkanı Mustafa Uçar ve yönetim kurulu üyesi Çağatay Özçelik “Manisa’nın Turizm Seferberliği ve Markalaşma Projesi” kapsamında yaptıkları ve yapacakları projeler hakkında Kaymakam Peynircioğlu’nu bilgilendirdiler.

Saturder yöneticileri “Salihli’nin, Manisa Turizm Seferberliğinde ilk sırada yer aldığını, geçen haftalarda Manisa Valiliğince yapılan seminerlerde yaptıkları “Salihli destinasyonunu kapsayan tur programlarının” katılımcılara örnek gösterildiğini, aslında bölgenin tarih, kültür, inanç, termal ve doğa turizmleri açısından çok önemli olduğunu, bu değerlerin henüz tam anlamıyla turizm sektörüne tanıtılamadığını, çalışmalarının bu açığı kapatmak üzere hızla ve özenle çalışıldığını” belirttiler.
Saturder yöneticileri, “15-22 Nisan günlerinin Turizm Haftası olduğunu anılan bu haftada araştırmacı yazar Mustafa uçar tarafından derlenen 30 civarındaki Antik Sardes’e ait gravür ve resimlerin Sart Beldesi Artemis Tapınağı girişinde sergilenmesi için gerekli izin talebinde bulunmanın ziyaretlerinin bir başka nedeni olduğunu” söylediler.
Salihli Kaymakamı Ertan Peynircioğlu,” derneğin çalışmalarını yakından takip ettiğini, Salihli Turizmi için kısıtlı imkânlarla yapılan çalışmaları çok başarılı bulduğunu, bu özverili ve emek gerektiren çalışmalara Kaymakamlık olarak gerekli yardımları yapacaklarını” bildirdi.
Peynircioğlu, “Manisa’nın Turizmde Markalaşma projesi” kapsamında il’de Valiliğin, ilçelerde Kaymakamların başkanlığında kurulan ‘İlçe Turizm Konseyi’ üyeleri arasına dernek başkanı Mustafa Uçar’ın da dâhil edildiğini çok kısa süre içinde koordineli bir çalışma ile hem Manisa’nın hem de Salihli’nin Turizm konusunda çıkışlar meydana getirecek çalışmaların başlayacağını, Antik Sardes Gravürleri Sergisi için gerekli çalışmaları da olumlu bulduğunu ” sözlerine ekledi.

3 Mart 2012 Cumartesi

HÜLYA KOÇYİĞİT HAFSA SULTAN, KENAN IŞIK MERKEZ EFENDİ OLUYOR


 


                 Bu yıl 472. kez düzenlenecek olan Uluslararası Manisa Mesir Festivali'nin programı açıklandı. Mesir saçım töreninde Hafta Sultan rolünü Hülya Koçyiğit, Merkez Efendi rolünü Kenan Işık oynayacak.
        
      Uluslararası Manisa Mesir Festivali'nin programı Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz başkanlığında düzenlenen toplantı ile açıklandı. Valilik Brifing Salonu'nda düzenlenen toplantıya, Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz, Belediye Başkanı Cengiz Ergün, İl Genel Meclis Başkanı Hayrullah Solmaz, Manisa'yı Mesiri Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, İl Kültür Turizm Müdürü Erdinç Karaköse, oda başkanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Vali Daşöz, bu yıl yapılacak festivalde Hafsa Sultanı Hülya Koçyiğit, Merkez Efendi'yi ise Kenan Işık'ın canlandıracağını söyledi. 
      Daşöz, hazırlıkların yüzde 99'unun tamamlandığını, festivali sabırsızlıkla beklediklerini ifade etti. İlk defa bu sene festival güzergahındaki cadde ve işyerlerini süsleyeceklerini anlatan Daşöz, bu işi Ticaret ve Sanayi Odası ile Esnaf Odaları Birliği'nin üstlendiğini kaydetti. Mesir macunu saçılmasının 25 Mart tarihinde yapılacağını anlatan Daşöz, "Şu an her günün programı belli. Bu yılın onur konuğu ülke KKTC. KKTC Başkanı Derviş Eroğlu da festivale katılacak"dedi.
            SANATÇILAR BELİRLENDİ
         Festivalde verilecek konserler de açıklandı. Pop, Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği alanında verilecek 3 konserin ilkini 21 Mart'ta Türk Halk Müziği Sanatçısı Sevcan Orhan verecek. Türk Sanat Müziği konserinde Muazzez Ersoy 23 Mart'ta sahneye çıkacak. Pop müziğin sevilen ismi Emre Aydın ise 24 Mart'ta hayranlarının karşısına çıkacak. Bu yıl festivalde özel söyleşiler alanında Maranki ve Doğal Tıp ve Beslenme Uzamanı Prof. Şanzıman Karaca, Manisa'ya gelerek tıbbı bitkiler hakkında bilgi verecek.
          Festivalde bu yıl ilk defa programa alınan Manisa Altın Lale Türk Musikisi Beste Yarışması ise açık hava programı şeklinde olacağı için Mayıs ayında yapılacak.
          MEYDAN MESİRE YETİŞECEK
        Cumhuriyet Meydanının festivale yetişmesi konusunda çalışmaları hızlandırdıklarını söyleyen Belediye Başkanı Cengiz Ergün, şunları söyledi: "Cumhuriyet Meydanı'nın festivale yetişmesi için arkadaşlarımız gece gündüz çalışıyor. Herhangi bir aksilik çıkması durumunda festival için en uygun yeri seçeceğiz" Bu yıl festivale kardeş şehirler noktasında katılımın olacağını vurgulayan Başkan Ergün, 472. Festivale Çin Halk Cumhuriyeti Yiwu şehrinin, Bosna Hersek ve Almanya'nın İngolstadt şehrinin kardeş şehir
protokolü çerçevesinde festivale geleceğini ifade etti.
      İGM Başkanı Hayrullah Solmaz ise festivalin en iyi şekilde geçmesi için şehrin önde gelenleri olarak ellerinden geleni yaptıklarını ancak festivalin en iyi şekilde halka duyurulması için basının büyük katkı sağlaması gerektiğine değindi.

1 Mart 2012 Perşembe

SALİHLİ'DE ALIŞVERİŞ GÜNLERİ BAŞLADI


  Salihli  de Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde başlatılan 1.Geleneksel İndirimli Alışveriş Günleri, törenle başladı.




      Manisa'nın Salihli ilçesinde Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde başlatılan 1. Geleneksel İndirimli Alışveriş Günleri, törenle başladı. 

        Demokrasi Meydanı'nda yapılan törene İlçe Kaymakamı Ertan Peynircioğlu, Salihli Belediye Başkanı Mustafa Uğur Okay, Belediye Başkan Yardımcıları Hasan Sungur, Altan Serpil, İlçe Emniyet Müdürü Erkan Taş, Salihli Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Başkanı Ahmet Özbaş, Ticaret Borsası Başkanı Hüsnü Tuğrul, oda başkanları, siyasi parti temsilcileri, esnaflar ve vatandaşlar katıldı. 

   Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından açılış konuşmasını STSO Başkanı Ahmet Özbaş yaptı. Özbaş, "Şehrimizde esnaf gerçekten zor durumdadır. Yüksek kiralar, dışarıdan gelen firmalar, İzmir'in çok yakın olması Salihli esnafını zor durumda bırakıyor. Salihli halkı olarak mümkün mertebe çarşıya çıkarak ve esnafımızdan alışveriş yapmamız gerekiyor. Esnafımızın ekonomik açıdan güçlü olması Salihli halkı olarak bizlere mutlaka olumlu yönde yansıyacaktır. Salihli esnafının da mutlaka kendisini yenilemesi, yeniliklere ayak uydurması günümüz, ekonomik koşullarında uygun işyerleri açması esnafların birleşerek İzmir Karayolu üzerine toplu alışveriş yerleri oluşturması gerekmektedir. Nasıl firmalar dışarıdan Salihli'ye gelip işyeri açabiliyorsa Salihlililer olarak bizde dışarıda işyerleri açabilmeliyiz" diye konuştu. 

      Salihli Belediye Başkanı Mustafa Uğur Okay ise, "Salihli; Kula'dan Alaşehir'den, Selendi'den Sarıgöl'den, Eşme'ye, Buldan'a, Köprübaşı'na, Gördes'e, Demirci'ye, Gölmarmara'ya, Akhisar'a, Ahmetli'ye, Turgutlu'ya, Bozdağ'a, oldukça geniş bir bölgenin ekonomik, sosyal ve ticari merkezidir. Bizler bu etkinlikle oldukça geniş bir yörenin böylesine önemli bir merkezi olan Salihli'de mevsimsel ya da ekonomik nedenlerden dolayı yavaşlayan alışverişinin canlanmasını hedefledik. Bu etkinlikle Salihli çarşısı ticari ve sosyal etkinlik kazansın. Salihli İndirimli Alışveriş Günleri'nin Salihli esnafına hayırlı kazançlar getirmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. 

     Salihli Kaymakamı Ertan Peynircioğlu da, "İlçemiz stratejik bir konumdadır. Bu stratejik konumu ve gelişmişlik seviyesinin sebebiyle de çevremizdeki pek çok ilçeden pek çok vatandaşımız değişik sebeplerden dolayı ilçemize gelmektedirler. Ticari hayatımızı ne kadar çok canlandırırsak o kadar iyi olur şeklindeki bir düşünce ile bu indirimli alışveriş günleri tertip edildi. Bu etkinliğin yapılmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum" dedi. 

    Konuşmaların ardından mehteran takımı öncülüğünde kortej yürüyüşü yapıldı. Etkinlik boyunca ilçenin çeşitli noktalarında animasyon gösterileri yapılacağı, şehiriçi minibüslerinin vatandaşları 20-23 saatleri arasında ücretsiz taşıyacağı belirtildi.